Waldorf Anaokullarında Çember Zamanı ve Parmak Oyunu ile Çocuğun Gelişimini Desteklemek
- Kumkurdu Anaokulu

- Nov 11
- 4 min read
Updated: Nov 14

Çember zamanı, küçük çocuğun gelişimini destekleyen güçlü bir pedagojik araçtır. Anaokulu eğitmeni için bu zaman, çeşitli gelişim alanlarında yoğunlaşmış çalışmalara fırsat sunar.
Öncelikle çember zamanının genel bir tanımıyla başlamak gerekir. Çember zamanı; şarkı, parmak oyunu, şiir ve düzyazı ile yapılan tematik bir anlatımdır. Bu anlatım, hareket ve jestlerle desteklenir ve çocuğun yaşamında neler olup bittiğini resmeder. Her zaman bir olay örgüsü olması gerekmez; fakat farklı şarkı ve şiirlerin birbiriyle bağlantısız şekilde sunulması doğru değildir. Çocukların hayal gücünde hepsini birleştirecek bir iplik gerekir. Sezonun insan emeğine dair uygun etkinliklerini dahil etmek esastır.
Çember zamanı, fiziksel bir deneyim sağlar ve çocukların içsel imgeler yaratmalarını destekler. Çocuklara hareketleri nasıl yapacakları öğretilmez; öğretmenin örneği, çocukların kendi iradesiyle taklit ettiği bir modeldir. Okul yılı başında çember zamanları genellikle 10 dakika sürer. Haftalar ve aylar ilerledikçe bu süre 30 dakikaya kadar uzayabilir. Anaokulu çalışmasının her alanında olduğu gibi, burada da uygun süreyi belirlemek için çocukların ihtiyaçlarına bakmak gerekir.
Çember zamanı günlük olarak uygulanır. Aynı temelde çember zamanı bir ay veya daha uzun süre devam edebilir. Şarkı ve şiirler eklenebilir ya da çıkarılabilir, böylece bir çekirdek yapı mevsim boyunca korunabilir. Tekrar, sinir sistemi gelişimi ve alışkanlık oluşumu için önemlidir. Günler ve haftalar boyunca tekrar, aynı gün içindeki tekrarlar, her ikisi de değerlidir.
Çember zamanının yapılabilmesi için geniş bir alan gereklidir. Zıplamak, sekmek, iki ayakla sıçramak ve yuvarlanmak için alan olmalıdır. Bu hareketler anaokulu çağındaki çocuklar için önemlidir ve bu hareket imkanları birinci sınıfa kadar edinilmiş olmalıdır. Sandalyeler ve engeller kaldırılmalı, ideal olarak yerde sürünmek ve yuvarlanmak için halı veya kilim bulunmalıdır.
Çember zamanı, çocuğun bedenini sahiplenmesi ve bedenle ilgili yaşadığı zorluklarla çalışması için bir araç olabilir.
Gözlem Fırsatı
Çember zamanı, çocukları detaylı gözlemlemek için bir fırsattır. Grup içinde, belirli alanlarda daha olgunlaşmış veya biraz daha desteğe ihtiyaç duyan çocukları gözlemleyebiliriz. Hareketlerini izler, konuşmalarını dinleriz. Kim zıplayabilir, kim sekemez; kim iki eli yukarıda koşar; kim dengesizdir, kim koordineli ve akıcı hareket eder… Bu gözlemler, çocukların ihtiyaçlarını anlamamıza ve grup dinamiğini değerlendirmemize yardımcı olur.

Duyu Gelişimi
Çember zamanı, özellikle dokunma, denge ve hareket gibi alt duyuların, yani irade duyularının gelişimini destekler. Dokunma, kendilerine, birbirlerine veya yere dokunmak gibi etkinliklerle geliştirilir. Yere uzanmak, dünyanın ve varoluşumuzun temeliyle buluşmak anlamına gelir ve önemlidir. Duyu çalışmaları, çocukların bedenlerinin sınırlarını tanımalarına yardımcı olur.
Hareket duyusu çember zamanı boyunca sürekli çalıştırılır, bu da çocukların beden farkındalığını ve mekandaki kontrolünü artırır. Dengeyi korumakta güçlük çeken çocuklar, sallanma veya atlama gibi hareketlerde zorlanabilir. Dengeyi geliştirmek için parmak ucunda veya tek ayakta durmak, sekmek, dar bir köprüde yürümek veya yuvarlanmak gibi etkinlikler yapılabilir. Yuvarlanma, iç kulak gelişimi için özellikle faydalıdır. Denge, yukarı/aşağı, sağ/sol ve öne/arkaya olmak üzere üç düzlemde sağlanır ve bu düzlemler her gün çalışılabilir.
İlkel Reflekslerin Üstesinden Gelmek
Çember zamanı, ilkel reflekslerin aşılması için de yardımcı olabilir. İlkel refleksler, bebeklikte belirli gelişim ihtiyaçlarını karşılayan hareket kalıplarıdır ve bir yaşına kadar kaybolması beklenir. 4–6 yaşlarındaki çocuklarda bu refleksler hâlâ mevcutsa, akademik öğrenmeyi ve çocuğun egosunun bedene hâkim olmasını engeller. Halkalı zamanda yapılan yaratıcı ve tekrar eden hareketler, bu kalıpların aşılmasına destek olur ve çocuk özgürce hareket edebilir.
Örneğin tonik boyun refleksi, baş ve boyun hareketleriyle kolları ve bacakları etkiler. Bu refleksi aşmamış bir çocuk, başını çevirdiğinde bir kolunu uzatır, diğerini bükebilir. Labirent refleksi ise dengeyle ilgilidir; vücut pozisyonu değiştiğinde başın dik pozisyonu kazanması gerekir. Bu reflekslerin aşılması için sürünme, emekleme, yuvarlanma ve denge çalışmaları önerilir.
Oyun ve İmgeleme
Çember zamanı, çocukların oyununa örnek olur. Günümüzün medya dolu dünyasında çocuklar, kendi imgelerinden bağımsız görsellere maruz kalır. Eğitmenin düşünceli ve güzel hareketleri, bu mekanik görüntülere karşı bir denge sağlar. Şarkı ve şiirlerle desteklenen hareketler, çocukların kendi iç imgelerini yaratmalarını ve hayal gücünü geliştirmelerini sağlar. Çember zamanı temaları, çocukların oyununa ilham kaynağı olur.
İnsan Emeğinin Gösterimi
Çember zamanı boyunca insan emeğinin gösterimi esastır. Çocuklar, ayakkabıların kutulardan gelmediğini, sebzelerin süpermarketlerde yetişmediğini deneyimleyebilir. Çiftçi, balıkçı veya demirci oyunlarına ancak örnek görerek başlayabilirler.

Folk Oyunları ve Sosyal Yaşam
Geleneksel halk oyunları, işbirliğini ve şiddetsiz oyunu teşvik eder. “Round and Round the Village”, “Ring-a-Ring-a Roses”, “Old King Glory on the Mountain” gibi oyunlar, çocukların kendi başlarına sosyal oyun geliştirmelerini sağlar.
Çember zamanı, sosyal etkileşimleri de destekler. Sosyal olarak çekingen çocuklar, grup süreci içinde sosyalleşebilir. Daire formu zorla dayatılmak yerine, “üzüm salkımı” veya “açık daire” yaklaşımlarıyla çocukların kendi formunu bulmasına fırsat verilir.
Ritmik Çalışmalar ve Konuşma Gelişimi
Çember zamanı, nefes ve ritim çalışmaları için de uygundur. Nefes, kutuplar arasındaki ritmi sağlar ve çocukların sağlığına katkı sunar. Trokaik (uzun-kısa) ve iambik (kısa-uzun) ölçüler, çocuğun geçmişe veya geleceğe yönlenmesini destekler. Ayrıca hareket, konuşma gelişimiyle bağlantılıdır. Parmak ve ayak hareketleri, artikülasyon gelişimine yardımcı olabilir.
Sıcaklık ve İçtenlik
Çember zamanının en önemli unsurlarından biri sıcaklıktır. Sıcaklık, egonun bedende çalışmasının fiziksel ifadesidir. Çocukların elleri ve ayakları ısındığında, içten bir gelişim süreci işlediğini biliriz. Eğitmenin içten ilgisi ve sevgisi, çocukların da katılımını ve ilgisini artırır.
Çember zamanının canlı ve içten olması, eğitmenin dikkatli, uyanık ve bilinçli olmasıyla mümkündür. Çocuklara uygun hareketleri seçmek ve onları imgelemlerle desteklemek, pedagojik sürecin temelidir.
Çember zamanı, küçük çocuklar için sayısız gelişim fırsatı sunan güçlü bir pedagojik araçtır. Biz yetişkinlerin bilinçli katılımı, hayal gücü ve sıcaklığıyla bu zaman daha da zenginleştirilebilir.
Çeviren: Candan Çalışkan




Comments